Lorekeeper

KİMDİR, NEDİR: CIRI – BÖLÜM 5

Nimue’nin açtığı geçitten geçerek nihayet kendi dünyası ve zamanına dönmeyi başaran Ciri, Yennefer’i kurtarmak icin Stygga kalesine gider. Bonhart ve Vilgefortz ise kalede ona tuzak kurmuş beklemektedirler. Ciri, Yennefer’in özgürlüğüne karşılık teslim olmayı teklif eder ancak Vilgefortz bu teklifiyle dalga geçerek kaçmasının zaten mümkün olmadığını hatırlatır. Kalenin üzerine koydukları büyü Ciri’nin zaman ve mekanda sıçramasını sağlayan güçlerini engellemektedir. Ciri tam anlamıyla köşeye sıkışmıştır.

Elflerin ve Emhyr’in aksine Vilgefortz’un Ciri’nin çocuğu ile bir işi yoktur; amacı Ciri’yi tıbbi yöntemle hamile bıraktıktan sonra plasentasını almaktır. Zira Vilgefortz, Lara Dorren’in genini bu plasentadan ayrıştırıp kullanmanın bir yolunu bulmuştur.

Bir ameliyat sandalyesine bağladıkları Ciri’nin çığlıkları kaledeki alarm bağırışlarına karışır. Witcher Geralt ve yol arkaşları Cahir, Regis, Angouleme ve Milva kaleye girmiş, kaledekiler ise onları İmparator Emhyr’in adamları sanarak paniklemişlerdir.

Regis zaman kaybetmemek gerektiğini söyleyerek yarasa hâline dönüşür ve kaleyi gökten kolaçan eder; Cahir ve Angouleme düşman üzerine hücum ederken Cahir’in meşhur kara kanatlı miğferini gören düşmanlar önlerinden kaçışırlar. Kalanlar ise Milva’nin hedefini şaşmayan okları tarafından bir bir avlanırlar. Ta ki Milva ile bir düşman okçusu aynı anda birbirlerini vurana dek… Böylece Geralt’ın ekibi Stygga kalesinde ilk kaybını verir ve ne yazık ki bu son kayıpları da olmayacaktır.

Milva’nın ölümü

Kalenin burçlarında çatışma sürerken Regis, Ciri’nin tutulduğu yeri bulur ve bu sırada kaleyi birbirine katıp birkaç talihsiz savaşçının kanını kurutmayı da ihmal etmez. Kıza kendini Geralt’ın arkadaşı Emiel Regis olarak tanıtır ve onunla gelmesini rica eder. Ciri ise onu geri çevirir, zira Yennefer hâlâ hapis tutulmaktadır. Regis’i Vilgefortz’un orada olduğunu Geralt’a söylemesi için geri gönderir ve Yennefer’i aramaya koyulur.

Geralt kalenin muhafızları tarafından sürüklenen Yennefer’e herkesten önce ulaşır; büyücünün boynundaki büyü yapmasını engelleyen tasmayı kırar ve Yennefer’in gücünden korkan muhafızlar da canlarının bağışlanması için yalvararak kaçışırlar. Birbirine kavuşan ikili Ciri ve Vilgefortz’u aramaya koyulurlar.

Ciri ise Yennefer’i ararken büyük bir talihsizlik eseri en büyük belalısı Bonhart’ı bulur. Zaman ve mekanda sıçrama yetenekleri kaledeki kaotik büyü enerjisi yüzünden doğru düzgün çalışmasa da kısa bir mesafe sıçramayı başararak Bonhart’la arasına biraz mesafe koyar ve ardına bakmaksızın kaçmaya başlar. Kaçarken ise karşısında yıllardır kâbuslarında gördüğü kara kanat miğferli şövalyeyi görür. Korkunun üstesinden gelerek kendisinden uzak durmasını söylediği şövalye ise pelerinin ardında kıvrık kılıçlı genç bir kızı saklamaktadır. Genç kız Ciri’nin ardından kapıyı kapamaya koşar ancak başarılı olamaz ve bir mızrak ile ayağından yaralanır. Kara şövalye ise kızın yardımına koşarak kapıyı kapattıktan sonra kendini “Ceallach oğlu Cahir Mawr Dyfryyn” olarak tanıtır ve inanması güç olsa da Geralt’la birlikte Ciri’yi kurtarmaya geldiğini söyler. Ciri ona inanır; lakin talihsizlik peşlerini bırakmamış, Bonhart o arada onlara yetişmiştir. Ciri kurnazca davranır ve ünlü Witcher’dan korkacağını umarak Cahir’i ona Geralt diye tanıtır. Bonhart ona inanmaz; Cahir bir Witcher kadar hızlı değildir ve Bonhart onu öldürdüğünde bedeni bir pagan ayininde kurban edilmiş gibi bir heykelin dibine yığılır. Kaçmaya çalışan Angouleme ise aşırı kan kaybından dolayı Ciri’nin kollarında ölür.

Nihayetinde Bonhart yine Ciri’ye yetişir; artık kaçış yoktur. Kılıçları yıkıntı binada çarpışır, birbirlerini hafifçe yaralarlar. Bonhart üstünlüğü ele alarak Ciri’yi köşeye sıkıştırır, Ciri’nin kaçacağı yer kalmamıştır. Ancak bir anda aklında bir fikir belirir. Kaer Morhen. Sarkaç.

Ciri ve Kaer Morhen’deki “sarkaç” ile olan eğitimi

“Sarkacı saptırmayacaksın, kendini sarkacın yolundan çekeceksin ki onun enerjisini saldırmak için kullanabilesin. Anladın mı?”

Geralt’ın onu eğitirken sarf ettiği sözler kulaklarında yankılanır. Ne yapacağını bilmenin verdiği özgüvenle bir yılan gibi hızla atılır, sütunlardan sekerek Bonhart’ın arkasına sıçrar. Bonhart onu karşılamak üzere körlemesine geri dönmek zorunda kaldığında vücudunun ağırlığı ile öne doğru savrulur ve göğsü Ciri’nin hazır bekleyen kılıcıyla buluşur.

Dizleri üstüne çöken Bonhart, sürünerek bir sütuna doğru gider ve kanayan göğsünü tutarken Ciri’nin onu yendiğini itiraf eder. Ancak Ciri arkasını döner dönmez atılarak kıza arkasından saldırır. Ciri yarım bir dönüşle bu korkakça saldırıyı kolayca savuşturur ve kılıcının ucuyla Bonhart’ın boğazını keserken ona son kez seslenir: “Sana söyledim, ben her şeyi hatırlarım.” Bonhart şaşkınlıkla ona bakakalır ve düşer.

Ciri, kalenin koridorların bir hilal formunda birbiriyle buluştuğu noktada kavuşur Geralt ve Yennefer’e. Vilgefortz ile son savaşlarından galip çıkmış olan ikili maalesef Emiel Regis’i büyücünün amansız yıldırımlarına kurban vermişlerdir. Hep birlikte kaleden çıkmak için yola koyulurlar. Skellen’in adamları merdivenlerin tepesinde onları beklese de çoğu saldırmaya cesaret edemez; edenlerse saniyeler içerisinde alt edilirler. Skellen adamlarına saldırmalarını emretse de kaleye doluşan Nilfgaard askerlerinden dolayı buna fırsat bulamazlar. İmparator Emhyr, Skellen’i ve emrindekileri tutuklatır. Geralt, Yennefer ve Ciri savaşmaktan yorulmuş bir hâlde Emhyr’e teslim olurlar.

Emhyr onunla konuşmak istediğinde Geralt ona gençliğinde kullandığı takma adı ile hitap eder: “Duny”. İmparator yalnızca 16 yıl önce bir kez gördüğü Geralt’ın onu tanımasına şaşırmıştır ancak Geralt onu görünüşünden tanımadığını, yaptıklarından kim olduğunu tahmin ettiğini anlatır. Emhyr kızını kurtardığı için ona minnettar olsa da Ciri’nin kendisiyle Nilfgaard’a geleceğini ve dünyayı kurtaracak olan varisi doğurabilmesi için onunla evleneceğini belirtir. Elbette kendi mutluluğu için Ciri’nin Emhyr’in kendi babası olduğunu bilmemesi gerektiğini de hatırlatır. Tüm bunları dünyanın kurtuluşu için yaptığına kendini inandırmıştır. Geralt ise bu şekilde kurtarılacak olan dünyanın belki de kaderine terk edilmesi gerektiğini söyler ona. İmparator ise olayları bu noktaya getiren hikâyesini anlatır Geralt’a.

Babasının tahtını çalmak isteyen bir Dük, Emhyr’i bir kirpiye dönüştürmüştür; zaten “Emhyr” eski dilde aslen kirpi demektir. Babası yine de işbirliğine yanaşmayınca öldürülmüş, Emhyr ise alay edilerek ormana sürülmüş ve köpekler tarafından kovalanmıştır. Ancak gece yarısından şafak vaktine kadar insan formuna dönüşebilen Emhyr ülkeden kaçmış ve Cintra’da Pavetta ile tanışmıştır. Ülkesinde Emhyr’in taraftarları güç toplarken Emhyr ise tahttaki hakkını güçlendirecek bir plan yapar. Bu plana göre Cintra prensi ve kehanetlerde bahsedilen Ciri ile birlikte ülkesine dönüp tahtını geri alacaktır. Birlikte yolculuk ettikleri gemi Vilgefortz’un yardımıyla parçalanırken Emhyr, Pavetta ve Ciri kurtulacak ancak Cintra tarafından öldü sanılacaklardır. Lakin Emhyr’in bu planı Ciri’nin gemide olmadığını fark ettiğinde suya düşer. Pavetta kızını gemi kalkmadan hemen önce gizlice geri göndermiştir. Bunu öğrenen Emhyr ve Pavetta arasında bir kavga patlak verir ve Pavetta kazayla gemiden düşer. Emhyr ülkesine geri dönerek tahtını geri alsa da Cintra kraliçesi Calanthe, Ciri’yi gözünün önünden ayırmamakta, herhangi bir kaçırma girişimini imkânsız hâle getirmektedir. Bu yüzden İmparator olarak gücünü Cintra’yı ele geçirerek ispatlaması istendiğinde Emhyr bir taşla iki kuş vurabileceğini anlar. Ciri’nin Cintra’daki kara kanat miğferli Cahir tarafından kaçırılması, Geralt ile tekrar buluşmasının öncesinde olanlar da bundan ibarettir.

Emhyr hikâyesini anlattıktan sonra kendisine olan yardımları ve kızına iyi bakması sebebiyle borçlu hissettiği Geralt’a Yennefer ile birlikte sakin bir ölüm bahşetmeyi teklif eder. Nilfgaard’da adet olduğu üzere sıcak suyun içinde intihar edeceklerdir. Geralt ve Yennefer bu teklifi kabul ederler ancak Ciri onları öldüreceklerini anlar. Emhyr’e isyan etse de fikrini değiştiremez. Ancak Ciri daha sonrasında, Geralt ve Yennefer kendilerini ölmeye hazırlarken onları almaya geldiğinde kendisini ağlarken gören Emhyr’in gitmesine izin verdiğini söyler ve giderken ona eski dilde “Hoşçakal kızım” dediğini anlatır.

Ciri nihayet ailesine kavuşur ve hep birlikte Ciri’nin yolculuğu boyunca uğradığı ve tekrar gitmeyi istediği yerleri ziyaret etmeye koyulurlar. Bu ziyaretler herkes için çok da hayırlı olmaz tabii. Mesela Claremont şehrinde Bonhart’ın Ciri’yi dövüşmeye zorladığı arena itfaiye departmanı ve civardaki herkesin yoğun çabalarına rağmen yanarak kül olur. Onca uğraşa rağmen sönmemekte ısrar eden alevlerin bir kara büyünün eseri olduğuna kanaat getirir çevre halkı. Böylece Bonhart’ın kuzeni ve arenanın sahibi olan Dominik tüm mal varlığını kaybetmiş olur.

Arena ile işleri bitince tek boynuz kasabasını ve Ciri ağır yaralıyken onu bulup iyileştirmiş, akıl vermiş olan yaşlı bilge Vysogota’nın yaşadığı Pereplut bataklığını ziyaret ederler. Ciri kendisine bunca iyiliği dokunmuş olan yaşlı adamın bedeninin gömülmeden kalmasına razı olamamıştır. Daha sonra da ölümüne sebep olduğu için pişmanlık duyduğu hancının ailesinden af dilemek üzere Dun Dare köyüne doğru yola çıkarlar.

Yolculukları sırasında kamp yaptıkları bir akşam Cadılar Loncası‘nın üyeleri Yennefer ile iletişime geçerek ona Ciri’yi kendilerine getirmesini emrederler. Yennefer itiraz edecek gibi olsa da Ciri isterse onlarla buluşabileceğini söyler, zira onlardan korkması için bir sebep yoktur. Ertesi sabah Yennefer Lonca’ya önden giderek niyetlerini anlamak ve Ciri’ye biraz zaman kazandırmak için yanlarından ayrılır. Geralt ve Ciri ise Dandelion’ı ziyaret etmek için Düşes Anna Henrietta’nın hüküm sürdüğü Toussaint’e giderler. Fakat her zamanki gibi Dandelion başını belaya sokmaktan geri kalmamıştır. Düşes’i aldatmak ve ilgili başka suçlardan dolayı idam edilme hükmüne çarptırılan Dandelion, son dakikada yumuşak kalpli Anna Henrietta tarafından affedilir ve cezası şehirden sürülmeye çevrilir. Böylece o da Geralt ve Ciri ile birlikte şehirden apar topar ayrılarak Rivia’ya yollanır.

Ciri ise Lonca ile buluşma vaktinin yaklaştığını söyleyerek onlardan ayrılır ve Geralt ile Rivia’da buluşmaya söz verdikten sonra Vengerberg’de Lonca ile buluşur. Lonca’nın her türlü güç odağı gibi Ciri için de büyük planları vardır. Bu planlara göre Kral Esterad ve kraliçe Züleyka’nın oğlu Tancred’in metresi olarak büyücülerin yönetiminde olacağı bir Kovir krallığını inşa etmekte kilit rol oynayacaktır. Bu noktada İmparator Emhyr sahte Ciri ile evlenmiş olduğu için Ciri kendini Cintra prensesi olarak tanıtamayacağından yeni bir isim seçmesini isterler. Tabii ki Lonca’daki her bir büyücü Ciri’nin kendi soyadını seçmesini istemektedir. Ciri ise Sile de Tansarville ve Philippa Eilhart’ı bozarak kendisini ancak ve ancak Yennefer’in kızı Vengerbergli Ciri olarak tanıtacağını söyler. Loncanın planlarını çok da ciddiye almadan kabullenen Ciri onlardan yalnızca Geralt’a veda etmek için kendisine birkaç gün izin vermelerini rica eder. Lonca üyeleri bu konuda anlaşmazlığa düşerler; zira kimisi Ciri’yi seviyor ve kızı memnun etmek istiyor kimisi ise açıkça Lonca’yı aptal yerine koyduğunu ve niyetinin geri dönmek olmadığını düşünüyordur. Yine de bir oy farkı ile gitmesine izin verilir.

Ciri Geralt’a verdiği sözü tutarak yanında Yennefer ve Triss ile birlikte son hızla Rivia’ya doğru yola çıkarken Geralt da savaşın harap ettiği ve insanlar ile diğer ırklar arasındaki nefreti körüklediği bir Rivia’da cüce yoldaşları Yarpen Zigrin ve Zoltan Chivay’i ziyaret etmektedir. Onlara Ciri’yi ararken başlarına gelenleri anlatır ve kaybettikleri dostları Regis, Cahir, Milva ve Angouleme’nin şereflerine kadehlerini kaldırırlar. O sırada içeri giren kan ter içinde bir cüce köylülerin cücelere saldırdığını söyler. Kimsenin işine karışmayacağına ve kahramanlık yapmayacağına dair yemin eden Geralt, yemininden kim bilir kaçıncı kez dönerek dışarı çıkar ve linç kalabalığının içinde son gördüğü şey genç bir köylünün elindeki yaba olur.

Rivialı Geralt’ın sıradan köylülerin elinde ölümü…

Rivia’ya yaklaşırlarken Geralt’ın ölmekte olduğunu hisseden Ciri, Kelpie’yi rüzgar gibi sürerek Yennefer ve Triss’ten ayrılır. Triss ve Yennefer de yoldan çıkmış köylülerin saldırısına maruz kalırlar ve kendilerine taş atan köylü ordusundan kurtulmak için oldukça güçlü bir büyü olan Alzur’un Gök Gürültüsü‘nü yapmayı dener ancak başaramazlar. Yennefer çabucak kendilerini koruyacak bir kalkan büyüsüne geçerken Triss başarısız oldukları büyünün sözlerini söylemeye devam eder ve daha sonra tarihte Marigold’un Buz Fırtınası olarak bilinecek olan büyüye hayat verir. Buz Fırtınası şehirdeki kavgayı hızla sona erdirirken Yenn ölmekte olan Geralt’ın yanına koşarak onu iyileştirmek için son gücünü de harcayarak can verir. Ciri yıllar önce çölde yıkıcı olduğu kadar güçlü olan büyü gücünden vazgeçmemiş olmayı dilerken gölün içindeki sislerden bir tekboynuz çıkagelir. Geralt ve Yennefer’i bir sandala koyan Ciri, dostlarına veda ederek annesi ve babası ile birlikte sandala biner ve eski dostu Iharraquax’la birlikte gözden kaybolur…

Ve böyle anlatır hikâyesini Geralt ve Yennefer kızı Ciri. Yine tanımadığı bir dünyada ve zamanda kendisini gölde yıkanırken görüp de Gölün Hanımı zannederek kılıcını almaya çalışan şaşkın genç şövalyeye. Galahad hikâyenin sonunda ne olduğunu merak ederek ısrarla sorunca ise “Eski dostları Dandelion ve Yarpen Zigrin’in, Melitele tapınağından Başrahibe Nenneke, Iola ve Eurneid’in, Witcherlar Vesemir Eskel ve Coen’in, Geralt’ın yoldaşları Milva ve Angoulême’nin ve Ciri’nin aşkı Mistle’ın katıldığı harika bir düğünle evlendiler ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye bitirir hikâyesini; tıpkı masallardaki gibi. Lakin yine bütün masallarda olduğu gibi her hikâyenin bitiminde bir yenisi başlamaktadır.

Böylece Ciri ve Galahad, yeni maceralara atılmak üzere birlikte Kamelot’a doğru sürerler atlarını…