Lorekeeper

KİMDİR, NEDİR: ALEXEI STUKOV

Alexei Stukov: Zergler hakkında her şeyi biliyorum, Gerard. Hepimiz kasetleri yüzlerce kez gördü-

Gerard DuGalle: Hiçbir şey görmedin! Ölü bir zergü laboratuvarda parçalamak, onları insanların üzerine salmaya benzemez! Bu yolda iki gözün açık bir şekilde gitmelisin. Bir kere başladığında bunun geri dönüşü yoktur. Bu yolda sonuna kadar gitmeye hazır mısın, Alexei?

Alexei Stukov: Evet… Evet, bu yolda sonuna kadar gitmeye hazırım, benim güzel Amiralim.

Dünya doğumlu olan Alexei Stukov, Birleşmiş Güçler Birliği içerisinde hızla yükselirken bir yandan da dostu Gerard DuGalle ile sıkı bir rekabet içerisindeydi. Hayatını savaş alanında geçiren dostunun aksine gizli projeler üzerinde çalışmış ve askerî birlikleri geliştirme konusunda teknolojinin sınırlarını zorlamıştı. Yaptığı araştırmalar zamanının çoğunu tüketse de savaş koşullarına yabancı değildi; nitekim kazandığı madalyalar da bunun bir kanıtıydı.

DuGalle, Stukov’u “zerg” ırkı ile tanıştırırken…

Birleşmiş Dünya Başkanlığı -ya da kısaltılmış adıyla BDB-, Koprulu Sektör’deki Terran Hükümdarlığı’nın hakimiyetini ele geçirmeyi amaçlıyordu. BDB emri altında hareket eden Stukov da böylece Braxis’teki kolonilere düzenlenen saldırıya dahil oldu ve abluka altındaki gezegeni terk etmeye çalışan bir protoss grubuyla karşılaştı. Bu grubun içinde Artanis de bulunuyordu. Stukov, protoss grubundan teslim olmasını talep etti ancak Artanis bu talebi reddetti ve birlikleriyle kısa sürede ablukayı yararak Braxis’ten uzaklaştı. Stukov peşlerine düşmekten vazgeçti ve Braxis’teki görevine odaklandı.

Daha sonraları Stukov, Yüzbaşı’ya Braxis’in ana şehri olan Boralis’i ele geçirmesini emretti; fakat saldırı birliklerinin oluşturulmasında gerekli vespene gazı sağlanamadığından ilk öncelikleri bir vespene gayzeri bulmak oldu. Arayış sürecinde bir Terran Konfederasyonu grubuyla karşılaştılar. Bu gruba Teğmen Samir Duran liderlik ediyordu. Duran, onlara Terran Hükümdarlığı ile düşman olduklarını ve af çıkartmaları karşılığında bilgi ve yeteneklerini BDB’ye sunmak istediklerini söyledi. Stukov başta tereddüt etse de sonradan Duran’ın bu isteğini kabul etti. Duran onlara düşman karargâhına giden daha güvenli, alternatif bir yol önerdi. Böylece BDB, Duran’ın yardımıyla Boralis’i kısa sürede ele geçirdi.

Braxis’teki başarıdan sonra Stukov, Dylarian Tersaneleri’ne yapılan bir operasyona eşlik etti. Görevleri Terran Hükümdarlığı’na ait savaş kruvazörlerini çalmaktı. Görev başarılı oldu fakat BDB tam da tershaneden ayrılmak üzereyken General Edmund Duke ile karşılaştı. Çalıntı gemilerle sayıca üstün olan BDB, kısa sürede Duke’un savaş kruvazörlerini yerle bir etti.

BDB kısa sürede Konfederasyon’a ait, zergleri kontrol etmede kullanılan bir Psi Bozucu keşfetti. Duran, Terran Hükümdarlığı İmparatoru Arcturus Mengsk’in bu makinenin peşinde olduğunu ve bir an önce yok edilmesi gerektiğini söyledi; fakat Stukov, bu makineyi kendi amaçları doğrultusunda kullanmak için DuGalle’ı ikna etmeye çalıştı. Duran, BDB birliklerinin zergleri kolayca alt edebileceğini söyleyerek Stukov’un kendi birliklerine olan güvenini sorgulamasına sebep oldu. Stukov, Duran’ın bu tavrına anlık bir öfkeyle cevap verse de Gerard araya girerek öncelikli olarak Psi Bozucu’nun ele geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Duran, çevrede bulunan zerg sürülerinin kovanları olmadan işleyemediklerini söyleyerek Yüzbaşı’ya bu kovanları hedef alması gerektiğini iletti. İlk kovanın yok edilmesiyle Duran’ın teorisi doğrulandı ve diğer kovanlara da aynı taktik uygulandı. Son olarak Psi Bozucu’nun çevresi güvence altına alındı.

Stukov’un bütün itirazlarına rağmen Duran, DuGalle’i Psi Bozucu’nun yok edilmesi gerektiğine ikna etti. Alınan karara razı gelen Stukov da bu konuyla bizzat halledeceğini bir mesaj yoluyla Duran’a iletti. BDB ise Korhal’a ilerleyerek Terran Hükümdarlığı’nı tamamen ele geçirmek üzere yola koyuldu.

Korhal’a vardıklarında Stukov, Arcturus Mengsk’in kullanmaktan çekinmeyeceği nükleer saldırıları ve savaş kruvazörleri konusunda Yüzbaşı’yı uyardı. Zorluklarla ilerleyen BDB, en sonunda Augustgrad’ın içlerine kadar girdi ve Mengsk’in karargâhını yerle bir etti. Terran Hükümdarlığı ağır bir yenilgiye uğratıldı ve BDB Korhal’ı ele geçirdi. Gerard, Mengsk’in ve yüksek rütbeli askerlerinin halka açık bir şekilde infaz edileceğini söyledi. Tam Mengsk kaderine yenik düşecekken Jim Raynor ve bir grup protoss ortaya çıkarak BDB birliklerine saldırdı ve Mengsk’i DuGalle’ın elinden kurtardı. DuGalle, Mengsk’in büyük bir tehdit olduğunu ve ölmesi gerektiğini söyleyerek Stukov ve Duran’ı peşlerinden gönderdi.

BDB ellerinden kaçan grubun yıkılmış protoss gezegeni Aiur’da olduklarını tespit etti. Öncelikle küçük bir zerg kovanını yok ederek o bölgeye yerleştiler. Protoss karargâhının içinde bir Terran Komuta Merkezi bulunduğunu tespit eden Stukov, Mengsk ve Raynor’ın orada saklandığını düşündü ve bu komuta merkezini yok etmeleri gerektiğini söyledi. Böylece Mengsk’in işini bitireceklerdi. Daha sonra Stukov, protoss karargâhının iç kısımlarında bulunan bir çözgü geçitinin aktif olduğunu ve zergleri kendine doğru çektiğini söyledi. Aiur’da bulunan zergler onlar için büyük bir tehdit oluştursa da Mengsk’in peşini bırakmadılar ve kısa sürede karargâhı yok etmeyi başardılar. Fakat tam o sırada Stukov, büyük bir zerg sürüsünün Duran’ın bulunduğu pozisyona hızla yaklaştığını söyledi; nitekim bir an önce bir birlik oluşturmazlarsa gelen bu zerg sürüsüne karşı duramayacaklardı. Duran ile irtibata geçmeye çalışan ve en sonunda bir cevap alabilen Stukov, onu büyük zerg dalgası konusunda uyardı. Fakat Duran, onun aksine hiçbir zergün sinyaline takılmadığını ve Stukov’un ekipmanında bir sorun olabileceğini söyledi. Stukov ona sebep gözetmeksizin geri çekilmesini emrettiyse de Duran, sinyalin zayıf olduğunu, bu yüzden son kısmı anlamadığını ve daha sonra irtibata geçmeye çalışacağını söyledi. Daha sonra Mengsk ve Raynor’ın içinde bulunduğu ufak bir gemi çözgü geçidinden geçti ve çözgü geçiti hemen sonrasında kendini imha etti. Stukov, Duran’ın zerg ile iş birliği içerisinde olabileceğine kanaat getirdi. Yüzbaşı’ndan Aiur’da olanları DuGalle’a anlatmasını istedi ve kendisinin kişisel bir mesele ile ilgilenmesi gerektiği söyleyerek Aiur’dan ayrıldı.

Bir tuzağa yürüdüğünden habersiz olan Stukov…

Bu olayların akabinde Stukov’un Braxis’e geri döndüğü ve aslen Tarsonis’teki Psi Bozucu’yu yok etmek yerine Braxis’e taşıdığı ortaya çıktı. Duran, Stukov’un emirlere karşı gelen bir hain olduğunu ve DuGalle’in Koprulu Sektör’deki görevini tehdit ettiğini iddia etti. Eski dostunun bu su götürmez bir şekilde emirlere karşı gelen hareketine anlam veremeyen DuGalle ise istemeyerek de olsa Stukov’un öldürülmesi emrini verdi. Böylece Duran ve ufak bir BDB birliği Stukov’u aramak için Psi Bozucu’nun içine girdiler. Stukov her ne kadar kendi birlikleriyle Psi Bozucu’yu güvene almış olsa da BDB üstün gelmeyi başardı; en nihayetinde Stukov ile Duran karşı karşıya geldi. Stukov’un komutasını sona erdirmek için geldiğini söyleyen Duran, Stukov’a “iyi geceler” diyerek onu vurdu.

Ölümcül şekilde yaralanmış olan Stukov, son bir gayretle DuGalle’a ulaşmayı başararak asıl hainin Duran olduğunu ve zerg tarafından ele geçirilmiş olduğunu söyledi. Braxis’e dönüp Psi Bozucu’yu kurmasının nedeninin Aiur’da gördüğü zerg gücünün ciddi anlamda bir tehdit, Duran’ın ise zerg ile iş birliği içerisinde olması olduğunu anlattı ve bütün bunlara karşı gelecek olan Psi Bozucu’yla zergleri kontrol ederek kesin bir birlik sağlayacağını düşündüğünü iletti. Stukov son olarak DuGalle’dan Psi Bozucu’yu tek parça hâlinde tutmasını istedi; böylece Stukov’un ölümü boşa gitmemiş olacaktı. Konuşma sonunda ise beklenmedik bir uyarı geldi: Psi Bozucu, kendini imha moduna geçirilmişti ve bunu yapanın da Duran olduğu ortadaydı. DuGalle, yaptığından büyük bir pişmanlık ve üzüntü duysa da Stukov’un bu son isteğini yerine getirmek, Psi Bozucu’yu tek parça hâlinde tutmak istiyordu. Bu yüzden Yüzbaşı’ndan Psi Bozucu’nun gücünü kesmesini emretti. Psi Bozucu’nun içinde zerg olduğunu anladıklarında ise Duran’ın zerg ile iş birliği içerisinde olduğu kesinleşmiş oldu. İmha sayacı durdurulan Psi Bozucu ise sağlam bir şekilde BDB’nin eline geçti. DuGalle bütün birlikleri ve Psi Bozucu ile birlikte Char gezegeninde yeni büyüyen Overmind’ı ele geçirme amacıyla Braxis’i terketti.

BDB Overmind’ı kontrolü altına almıştı fakat kurdukları bu hakimiyet fazla uzun sürmedi. Kerrigan ile müttefik olan Mengsk, Raynor ve Fenix, BDB’nin Korhal’daki egemenliğine son verdiler. Mengsk tekrar tahtına otururken Kerrigan, Zeratul’u BDB’nin kontrolündeki yeni Overmind’ı yok etmeye zorladı. Zeratul Overmind’ı öldürdü ve BDB de zerg üzerindeki hakimiyetini böylece kaybetti. İhanetiyle müttefiklerini kaybetmiş olan Kerrigan’a karşı Artanis ve Mengsk ile işbirliğine gitmiş olsalar da bu BDB’yi kurtarmaya yetmedi ve neredeyse organizasyonu parçalanma noktasına getirdi. Görevinde yaşadığı bu başarısızlık, Stukov’un ölüm emrini vermiş olmasından duyduğu acı ve pişmanlıkla birleşince DuGalle kendi kafasına doğrulttuğu silahıyla intihar etti.

DuGalle, başarısızlıklarının bedelini kafasına dayadığı silahla intihar ederek ödedi…

Bütün bu olayların kaldırdığı toz dinmeye başladığında Stukov’un, Kaloth adındaki bir kuluçka tarafından diriltildiği ve bir zerge dönüştürüldüğü ortaya çıktı. Artanis’in Stukov’u öldürmek gibi bir amacı olmasa da eski BDB Yardımcı Amirali’nin vücudundaki zerg etkisini tersine çevirebilecek yeni bir çeşit serum deneme niyetindeydi. Bu uğurda Raynor ve Praetor Taldarin’i Braxis’e gönderdi. Stukov her ne kadar karşı koysa da sonunda yakalandı ve serum üzerinde denendi. Yapılan işlem ilk başta etkisini gösterdi ve yavaş da olsa iyileşme yolunda adımlar atılmış oldu. Sonra daha detaylı inceleme için Moebius Kuruluşu’na gönderilen Stukov’un iyileşme aşaması zamanla tersine döndü. Moebius’un deneyleri Stukov’un durumunu daha da kötüye çevirdi ve tekrar bir zerg olmasına sebep oldu; fakat bu sefer insani duygularını kaybetmemişti. Bu sefer ne yapması gerektiğinin farkındaydı.

İkinci Büyük Savaş sırasında Stukov, Kerrigan’ın karşısına çıktı ve ona kim olduğunu açıkladı. Skygeirr İstasyonu’nda Emil Narud tarafından hapsedildiğini, bir şekilde kaçmayı başardığını ve aslen bir şekil değiştiren olan Emil Narud’un bir zamanlar ezelî düşmanı olan Samir Duran’ın ta kendisi olduğunu anlatan Stukov, Narud’un planlarından da bahsetti. Narud, Skygeirr’de protoss ve zerg DNAlarının karışımıyla oluşmuş bir melez ordusu hazırlıyordu. Bu melezler galaksinin tamamına büyük bir tehditti ve yok edilmeleri gerekiyordu. Kerrigan ve Stukov bu konuda birbirlerine katıldılar ve birlikte Skygeirr’e saldırdılar. Başta Kerrigan melezlerle ölümcül bir mücadele verdi. Alt katmanlara indiklerinde ise bir protoss grubu olan Tal’darim ile karşılaştılar. Bu sırada Narud, Kerrigan’ın karargâhına tehlikeli bir psişik saldırıda bulundu. Kerrigan da bunu önlemek amacıyla aynı şekilde karşılık verdi; fakat Narud, Kerrigan’dan güç olarak üstündü ve gücünü de çevredeki Xel’naga tapınaklarından alıyordu. Stukov, birlikleriyle bu tapınaklara saldırdı ve onları teker teker yok ederek zayıflattığı Narud’u geri çekilmeye zorladı. Ardından Kerrigan tek başına Narud ile yüzleşti ve onu öldürdü.

Stukov, Skygeirr İstasyonu’na yapılacak saldırıya hazırlanırken…

Stukov artık hiçbir yere kabul edilmeyeceğinin farkındaydı ve yaşamasının bir anlamı olmadığını söyleyerek Kerrigan’dan kendisini öldürmesini istedi. Fakat Kerrigan onu öldürmek yerine yeni bir amaç edinene kadar kendisine katılmasını teklif etti. Stukov da Kerrigan’ın bu teklifini kabul etti.

Son Savaş’ın bitimine yakın Stukov, Kerrigan, Artanis ve Raynor ile birlikle Hiçlik denen bir boyuta geçti. Burada Duran’ın asıl efendisi olan Amon bulunuyordu. Amon bir Xel’naga’ydı ve bu Xel’naga amacından saparak kendi ırkının kurduğu esans ve form arasındaki Sonsuz Döngü’yü bitirmeyi amaçlıyordu. Bunu gerçekleştirebilmek için de Duran ile yüz yıllar önce planladıkları esans ile formun birleşimi olan melezleri galaksiye salarak önlerine çıkan her şeyi yok edeceklerdi. Fakat bu planları Protoss, Terran ve Zerg birleşmiş güçleri ile bozguna uğratılmıştı. Ve nihayetinde Stukov, Kerrigan ve diğer ırkların ileri gelen isimleri Amon’un asıl bulunduğu yer olan Hiçlik’e geçip onu yok ederek galaksinin güvenliğini sağlama amacındalardı.

Hiçlik’e vardıklarında bir sürpriz ile karşılaştılar: Narud, yani diğer ismiyle Duran’ın ta kendisi ile. Duran aslında bir Xel’naga’ydı ve Xel’nagalar öldüğünde Hiçlik’e geri dönüyorlardı. Böylece Stukov, Duran’ın oldukça büyük ve ürkütücü olan asıl görüntüsüne tanıklık etti; ancak Duran’ın asıl formu ne kendisini ne de diğerleri yıldıramadı. Burada Amon’un komutasındaki hiçlik varlıkları, Duran’a giden yolları kapatıyordu. Bütün birlikleriyle bu varlıklara karşı savaşarak Duran’un üzerine doğru yürüdüler ve zorlayıcı bir mücadelenin ardından sonunda onu zayıflattılar. Duran, Stukov’a kendisiyle alay etmeye gelip gelmediğini sordu; Stukov ise sadece “iyi geceler” deme amacıyla geldiğini söyledi ve Duran’ı nihai şekilde öldürdü. Böylece Stukov sonunda gerçek anlamıyla intikamını almış oldu. DuGalle’a bir zamanlar bu işin sonuna kadar gitmeye hazır olduğunu söylemişti. Ve nihayetinde bu sona ulaşmıştı…