Lorekeeper

BLIZZCON GEZİ YAZISI – BÖLÜM 2: UÇAK, OTEL, VİZE ÜÇGENİ

Biletlerimizi almıştık ve huzur içinde uyuyabilirdik. Yalnız atladığımız bir detay vardı: Otel rezervasyonu. Bu önemli detay aklımıza geldiğinde uyku sersemi bir halde BlizzCon’un düzenleneceği Anaheim Convention Center’a yakın otelleri şöyle bir kontrol ettik. Çevre otellerin hemen hemen hepsi BlizzCon tarihlerinde dolmuştu bile! Yerimizden sıçrayarak yeniden bilgisayar başına döndük.

Otel seçimi yaparken göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli kriterler var. Öncelikle Anaheim Convention Center ile komşu olan otelleri tercih etmeye çalışın. Çünkü harita üzerinde çok yakın mesafe gibi görünen yerler dahi birbirine tahmin edemeyeceğiniz kadar uzak. Yan yana iki bina arasında yürümek 10 dakika sürebiliyor. Anaheim içi birkaç blok mesafedeyseniz ise otobüse binmeniz gerekebilir. Anaheim dışı uzak mesafedeki otelleri ise asla tercih etmeyin. Her şeyi kaçırabilirsiniz ve taksiye çok ciddi paralar ödemeniz gerekebilir. Otel tercihindeki diğer önemli ayrıntılar ise ABD’de kaç gün kalacağınız ve maliyet. BlizzCon’dan en az iki gün önce orada olmalısınız çünkü yaka kartlarının dağıtımı ve BlizzCon Store açılışı, etkinlikten bir gün önce sabah saatlerinde gerçekleşiyor. Tüm bunları planlarken saat farkını göz önüne almayı da sakın unutmayın.

Biz hazır gitmişken California’nın da tadını çıkartabilmek adına Expedia üzerinden iki haftalık bir plan yaptık. Otel olarak Anabella’yı, hava yolu olarak Air France’ı tercih ettik. Anaheim’a varabilmek için Los Angeles havaalanına inmeniz gerekiyor ve Türkiye’den Los Angeles’a uygun fiyatlı aktarmasız uçuş pek bulunmuyor. Bu yüzden rötarları da göz önüne alarak aktarma yapacağınız yerdeki bekleme sürenizin çok kısa olmamasına dikkat edin.

Otel ve uçak rezervasyonundan sonra artık sıra vizeye gelmişti. ABD vize başvurusu internet üzerinden yapılıyor ve başvuru için doldurması saatler süren bir form mevcut. Bu forma planladığınız seyahat tarihlerinizden kalacağınız yere, eğitim ve iş bilgilerinizden aile bireylerine kadar her türlü kişisel bilgiyi girmeniz gerekiyor. ABD konsolosluğu randevu sistemiyle çalışıyor ve genelde en az iki hafta sonrasına randevu alınabiliyor. Randevu alabilmek için de vize ücretini yine internet üzerinden yatırmanız gerekiyor. Çalışanlardan turistik vize için istenen zorunlu belgeler: Dijital ve basılı fotoğraf, başvurunuzu tamamladıktan sonra çıktısını almanız gereken barkodlu doküman ve pasaport. Eğer yanınızda başvurunuzu destekleyecek ek belgeler götürmek istiyorsanız, Schengen vizesi için istenen belgeleri de toplayabilirsiniz. Biz gerekli gereksiz onlarca belge topladıktan sonra, zorunlu olanlar hariç hiçbir belge gerekmedi. Başvuru formu, randevu ve belgelerle ilgili tüm detayları ilgili resmi siteden öğrenebilirsiniz.

Randevu günü geldiğinde konsolosluğa mümkün olduğunca erken gidin. Telefon dahil hiçbir elektronik eşyayı konsolosluğa sokamıyorsunuz, bu yüzden yanınızda götürmeyin. Randevuların alımı için sıra konsolosluğun dışında başlıyor. Biz günün ilk randevusunu tercih etmiştik ve gittiğimizde henüz sıra oluşmamıştı. Biraz oturup kahvaltı edelim derken ilk saatin randevuları güvenlik tarafından çağrıldı. Birinci kontrolden sonra bu kez belge kontrolü için yine konsolosluğun dışında ikinci bir sıraya giriyorsunuz. Bu kontrolden de geçtikten sonra konsolosluğa girip asıl güvenlik kontrolüne geliyorsunuz. Güvenlik kontrolü sonrasındaysa vize görüşmelerinin yapıldığı kata çıkılıyor.

Biz de tüm kontrollerden geçip görüşme katına çıktık ve gişe numaramızı alıp beklemeye başladık. Numara sıramız geldiğinde pasaportlarımız alındı ve mülakatı İngilizce yapıp yapamayacağımız soruldu. Biz İngilizceyi tercih ettik ama Türkçe de yapabilirsiniz. Kısa bir bekleyişin ardından parmak izi için çağrıldık. Parmak izlerimiz de alındıktan sonra sıra mülakata gelmişti. Heyecanlı bir bekleyişin ardından yine sıra numaramızla mülakatın yapılacağı gişeye gittik.

Gişedeki Amerikalı görevli, en başta aile olup olmadığımızı sordu. Bu detay önemli çünkü aile başvuruları tek randevu üzerinden birlikte yapılıyor. Ardından evlilik tarihimizi ve balayında nereye gittiğimizi sorarak muhabbete girdi. Ardından “Şimdi nereye gidiyorsunuz?” diyerek konuya döndü. “Anaheim” diye cevap verince “Anaheim’da kim var?” diye sordu. Biz kimsenin olmadığını, dünyanın en büyük oyun etkinliklerinden birine gittiğimizi söyledik. Bundan sonrası, evde yan yana bilgisayarlarda hangi oyunları oynadığımızı anlatarak geçti. Elbette ki Blizzard oyunlarından bahsettik ve adam oyunların bazılarını tanıdı. Biz çalıştığımız yerleri, mesleklerimizi falan anlatacağız diye beklerken adam vizelerimizin onaylandığını belirten kağıtları bize teslim etti. Sevinç içinde kağıtları alıp konsolosluktan ayrıldık.

Pasaportlar bir hafta içinde başvuru sırasında tercih ettiğiniz PTT şubesine gönderiliyor ve pasaportlarınız ulaştığında size haber veriliyor. Haber geldiğinde gidip pasaportlarımızı aldık. 10 senelik ABD vizemize kavuşmuştuk. Artık geriye sadece gidiş günümüzü beklemek kalmıştı.